31 Aralık 2010 Cuma

24 Aralık 2010 Cuma

waffle art: çikolatadan başım dönüyor.

Dünya waffle olsun o zaman. kesinlikle başka bir dünya. kendimi kaybediyorum onu yerken başka hiç bi şey düşünemiyorum. düşündüğüm tek şey çikolatanın beni benden alması. ımm.. tadı hala damağımda. gizem'in beni izlerkenki gülüşünü unutmak imkansız. seni seviyorum sarı meleğim! 


geçen yaz yedim ilk defa. bi hafta boyunca yemiştim. sonrada şişmiştim tabi :D K lara çok zararlı çook. ama çikolatanın tadı başımı döndürürken inan K lar umrumda olmuyor. burda da waffle art açıldı yeni. bugün gidelim bi deniyelim dedik. iyi halt ettik :D yok yok abartıyorum. yılda bi kere yiyoruz o da canımız çektiği için. ama çok özlemişim. dünyam şaştı baksana :D her dakikası güzeldi. her dakikası anlamlıydı benim için. gizemimle sohbeti seviyorum. vakit geçirmeyi, ağlayana kadar gülmeyi, herşeyi. eğer hayatın benim için bi anlamı varsa %25 ini o kaplıyor :)


bugün birinci haftamızı doldurduk seninle. bir haftada iki ayrılık tehlikesi geçirdik. çok sarsıntılıydı. düzenim, dengem herşeyim bozuldu. dedim ya napıcamı bilmiyorum hala seninle ilgili. umrunda değilmişim gibi geliyor. bunu düzeltmek için pek çaba harcadığın söylenemez. ne yaptığını bende bilmiyorum açıkçası. oluruna bıraktım bende. zaman ne gösterecek merak ediyorum. bugün senden de konuştuk baya. böyle giderse çok sürmeyeceğini ama bitirmek içinde çaba göstermediğimi söyledim gizeme. gerçekten idare etmeye çalışıyorum. sabrediyorum işte bi şekilde. neden bu kadar uğraşıyosunki dedi bana. cevap veremedim. bilmiyorum, sen istisnasın o yüzden belki. ikimizinde ne kadar çocukça davrandığını, belkide sırf bu sebepten bitebileceğini konuştuk. mutluluğumuzdan konuşmamız gerekirken nasıl biticek, neden biticek konuları esdi gürledi etrafımızda. bütün bunların sebebi sensin diyip topu sana atmak istemiyorum. ama suçsuzda değilsin. ben mi? ben bilmiyorum neyim. bütün bunlara rağmen seviyorum hala. waffle daki çikolata kadar döndürüyorsun başımı. hala seviyorum işte. aptallık mı peki? içimde bi şey eveeeeet! diye haykırıyor. bilmiyorum zaman göstericek herşeyi.


final haftası yaklaşıyooor. çalışmalıyım. çok çalışmalıyım evet. bloğuma yazımı gönderip bilgisayarımı kapatmakla başlamalıyım çalışmaya. o zaman iyi geceler :)

18 Aralık 2010 Cumartesi

düşünüyorum sevgilim, napıcaz biz şimdi?

Düşünüyorum sadece. napıcağımızı, nasıl yürüyeceğini. daha iki gün oldu ama sevgili gibi değiliz hala. uzaktan ne kadar olabilir ki, nereye kadar olabilir. ya sevgi yetmezse. bu korkular beni öldürüyor. en başında söyledim. ama dinlemedin. çok sabırsızsın biliyo musun :). çok da sorumsuzsun. ama seviyorum yinede, napiyim. bilmiyorum ki ne yapacağımı, nasıl davranacağımı. zamana bırakiyim diyorum. zamanla birlikte bizde yokoluruz diye korkuyorum. 


içimde büyük bi sancı var. yanlış yaptın diye dürtüklüyor beni. ama onu dinlemek istemiyorum. ayakta durmamız için emek ve sabırın gerektiğini biliyorum. bişeyler için çabaladığını da biliyorum. gelseydin bunları konuşacaktım seninle. zaten telefondan yeterince ulaşamıyorum sana. ama gelmedin işte, gelemedin. ikimizle ilgili ilk hayal kırıklığım. 


bunları düşünüyorum sevgilim.. ama yinede seviyorum, iyi ki varsın. 

11 Aralık 2010 Cumartesi

Küçüğüm.

Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden bütün hatalarım
Öğünmem bu yüzden
Bu yüzden kendimi
Özel önemli zannetmem

Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden bütün saçmalamam
Yenilmem bu yüzden
Bu yüzden kendime hala güvensizliğim

Ne kadar az yol almışım
Ne kadar az
Yolun başındaymışım meğer
Elimde yalandan kocaman rengar
en
Geçici oyuncak zaferler

Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden bütün korkularım
Gururum bu yüzden
Bu yüzden çocuk gibi korunmasızlığım

Küçüğüm daha çok küçüğüm
Bu yüzden sonsuz endişem
Savunmam bu yüzden
Bu yüzden bir küçük iz bırakmak için didinmem